a

06/06/2012 T24 – Aydın Engin

CMK, Ceza Mahkemeleri Usulü Kanununun kısaltması. Yargılama sırasında hangi suç kümeleri için mutlaka tutuklama kararı verilmesi gerektiği, tutukluluk süresinin 10 yıla kadar hangi suçlarda uzatılabileceği gibi ayrıntıları kapsayan, biraz hukuk yalamış birinin “Bu ne yahu” diyeceği, demokrasinin ve ille de özgürlüklerin önünü tıkamak için ince ince hesaplanıp TBMM’de kabul edilmiş bir kanun.

Evet, CMK değiştirilmelidir. Hem de AKP’nin utangaç tasarısıyla sınırlı kalmadan, tutukluluğun ancak çağdaş hukuk kurallarına uygun, yani “Delil karartma olanağını” önlemek ve kaçma tehlikesi varsa önlem almak için uygulanabilecek, onun dışında sanıkların tutuksuz yargılanmasını sağlayacak bir içerikte…

Bunu sadece Büşra Ersanlı, KCK tutuklusu seçilmişler için değil, kesinlikle karşılarında olduğum darbeciler ve darbeci zihniyeti savunanlar için de gerekli ve zorunlu buluyorum.

İnfaza dönüşmüş tutukluluk süreleri bir yana, delilleri karartma imkanları artık yok ve eğer kaçarlarsa, bu onları kamuoyu önünde müebbet hapse mahkum olmaktan daha ağır bir utançla karşı karşıya bırakır.

Hani nerdeyse “Bırakınız kaçsınlar” diyesim geliyor…

05/06/2012 Vatan Gazetesi Mine Şenocaklı

Ben bu akışı iyi görmüyorum. Herkes bana diyordu ki, “Endişe etme, iktidar olduktan sonra, emin olduktan sonra yumuşayacaklardır. Daha alışacaklar şehirli olmaya!” Ama daha sertleştiler. Bugün AKP beş sene evveline nazaran çok daha sert. Böyle tırmanırsa ne olacak bilmiyorum. Dünyada Çin’den sonra en çok internet ortamında sansür olan ülke Türkiye. En çok insanın hapiste olduğu ülke Türkiye. Gençler hep içerde. Benim öğrencim zafer işareti yapmış, içerde. Nedeni belli değil, ne kadar kalacağı da belli değil. Büşra Ersanlı içerde. Alakası yok ya, Büşra’nın terörle! Ben onun tıfıl çocuk halini hatırlıyorum, Büşra terörden ne anlar ya! Gitmiş de ders vermiş! Büşra Ersanlı siyaset biliminin önemli bir insanıdır, tabii ders verecek. Ama hapiste! Gazeteciler hapiste. Çetin Doğan hapiste. Ne yapmış? Senaryo yazmış! Amerika devamlı aynı şeyi yapıyor. Ne senaryoları var Amerika’nın. Yazılsa ortalık karışır. Bu da askerin senaryosu. Asker diyor ki, “En fena durum olduğunda ne yapacağız? Bu strateji çalışır mı?” Şimdi asker hapiste. Bu kadar askerin hapiste olduğu dönem bir tek Nürnberg’te oldu. Onu geçelim; Ergenekon diye çok yanlış bir işlem var. Dosyaları birleştirdiler. Hrant Dink de orada. Ne olacak? Hrant Dink’in davasının sonunu görebilecek miyiz? Göremeyeceğiz tabii!

04/06/2012 BirGün Gazetesi – Olgu Kundakçı

Sosyoloji Mezunları Derneği (SOMDER), önceki gün İstanbul Muammer Karaca Tiyatrosu’nda araştırma özgürlüğü üzerine bir panel düzenledi. SOMDER Üyesi Kiraz Özdoğan, Dr. İsmail Beşikçi, Doç. Dr. Zeynep Gambetti ve Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun konuşmacı olarak yer aldığı panelde Türkiye’de akademik özgürlük tartışıldı.

Sosyoloji Mezunları Derneği (SOMDER), önceki gün İstanbul Muammer Karaca Tiyatrosu’nda araştırma özgürlüğü üzerine bir panel düzenledi. SOMDER Üyesi Kiraz Özdoğan, Dr. İsmail Beşikçi, Doç. Dr. Zeynep Gambetti ve Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun konuşmacı olarak yer aldığı panelde Türkiye’de akademik özgürlük tartışıldı.

04/06/2012 T24 – Doğan Akın

Programdan: Düşünce ve ifade özgürlükleri uluslararası standartlar temelinde inşa edilecek, düşünceler özgürce açıklanabilecek, farklılıklar birer zenginlik olarak görülecektir.

Yani AKP iktidarında olduğu gibi; Prof. Büşra Ersanlı, yayıncı Ragıp Zarakolu ve KCK davasında hapsedilen çok sayıda isim gibi insanlar görüşlerini açıkladıkları için tutuklanmayacak. İçişleri Bakanı, tutuklanan saygın akademisyen Ersanlı için “Bin profesör tutuklansa hadi neyse, bir kişi için koparılan kıyamet ne” demeyecek, aynı kişi için “1980 öncesinde komünizan faaliyetleri vardı. Akrabaları kim, eniştesinin kim olduğunu araştırın” diye bir hukuk devletinde utanç duyulması gereken sözler söylemeyecek. İnsanlar, Twitter'da paylaştığı görüş için yargılanmasına karar verilen Fazıl Say gibi davalara muhatap olmayacak. Savcılar yayınevlerini basıp gazetecilerin kitap taslaklarına el koymayacak…

06/03/2012

2012 PEN Duygu Asena Ödülü, KCK davası kapsamında tutuklu bulunan iki önemli aydına, Ayşe Berktay ile Büşra Ersanlı’ya verildi

T24 – PEN Türkiye Merkezi Duygu Asena Ödülü, tutuklu bulunan Ayşe Berktay ile Büşra Ersanlı’ya verildi. PEN yöneticileri 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Berktay ve Ersanlı’yı ziyaret edecekler. Ödül töreni ise tahliye edilmelerinden sonra gerçekleştirilecek.
06/03/2012 T24

2012 PEN Duygu Asena Ödülü, KCK davası kapsamında tutuklu bulunan iki önemli aydına, Ayşe Berktay ile Büşra Ersanlı’ya verildi…

30/05/2012 Radikal Gazetesi

Büşra Ersanlı’nın sılseli: Özgürlük
Galata Rum İlköğretim Okulu’na sılsel gönderen isimlerden biri de, KCK Davası’ndan tutuklu bulunan Prof. Dr. Büşra Ersanlı’ydı. Ersanlı’nın cezaevinden gönderdiği ve kendi elleriyle diktiği sılsel Kutluğ Ataman tarafından asılırken, sılselin ön tarafında yer alan, özlem, özveri, özayar, özgüven, özdenetim, özyönetim ve son olarak da ‘özgür’ kelimeleri dikkat çekti.

30/05/2012 Milliyet Gazetesi

Dünyaca ünlü çağdaş sanatçı Kutluğ Ataman’ın 18. İstanbul Tiyatro Festivali’ne özel ürettiği ve 12 Mayıs’ta başlayan “Sılsel, Türkiye’ye yazılmış mektuplar” projesi bugün sona eriyor.

KCK tutuklusu Dr. Büşra Ersanlı da Kutluğ Ataman’a cezaevinden bir parça hazırlayıp gönderdi. Ataman da Ersanlı’nın bu parçasını dikerek fotoğrafını twitter’dan yayımladı. Bugün sona erecek olan “Sılsel” projesi İstanbul Tiyatro Festivali’nin ardından, daha birçok ortak gökyüzü inşa etmek üzere dünyanın çeşitli ülkelerini de gezecek.

28/05/2012 Güneş Gazetesi – Rıza Zelyut

Türkiye hukuk tarihinde inanılmaz olaylar yaşanıyor.
Biliyorsunuz ki Almanya'da yakalanan Deniz Feneri örgütünün sanıkları; asrın yolsuzluğu denilen soruşturma sonucunda mahkum edildiler ve hapis cezalarına çarptırıldılar. Alman yargısı; asıl suçlular Türkiye'de deyip bir zamanlar AKP iktidarı tarafından RTÜK Başkanı yapılan Zahit Akman ile Kanal 7 Başkanı Zekeriya Karaman'ın da aralarında olduğu bir ekibi gösterdi. Bunlar hakkında dava açıldı; tutuklandılar.
Ama kısa bir süre sonra bu soruşturmayı yürüten savcılar yeni HSYK tarafından görevden alındı, yetmedi, tutuklama isteyen savcılar hakkında dava açıldı. Mahkeme; Deniz Feneri şüphelilerini tahliye etti. Şimdi bunları yargılayacak mahkeme bile bulunamıyor.
Deniz Feneri yolsuzluğu şüphelilerine Adalet Bakanlığı'nın ve HSYK'nın bu olağanüstü hoşgörüsü sürerken gelin bir de Silivri'ye bakalım…

Türkiye hukuk tarihinde inanılmaz olaylar yaşanıyor.
Biliyorsunuz ki Almanya'da yakalanan Deniz Feneri örgütünün sanıkları; asrın yolsuzluğu denilen soruşturma sonucunda mahkum edildiler ve hapis cezalarına çarptırıldılar. Alman yargısı; asıl suçlular Türkiye'de deyip bir zamanlar AKP iktidarı tarafından RTÜK Başkanı yapılan Zahit Akman ile Kanal 7 Başkanı Zekeriya Karaman'ın da aralarında olduğu bir ekibi gösterdi. Bunlar hakkında dava açıldı; tutuklandılar.
Ama kısa bir süre sonra bu soruşturmayı yürüten savcılar yeni HSYK tarafından görevden alındı, yetmedi, tutuklama isteyen savcılar hakkında dava açıldı. Mahkeme; Deniz Feneri şüphelilerini tahliye etti. Şimdi bunları yargılayacak mahkeme bile bulunamıyor.
Deniz Feneri yolsuzluğu şüphelilerine Adalet Bakanlığı'nın ve HSYK'nın bu olağanüstü hoşgörüsü sürerken gelin bir de Silivri'ye bakalım. …

28/05/2012 Akşam Gazetesi – Serdar Akinan

Uluslararası Vajina Örgütü 2012 raporunun Türkiye bölümünü okudunuz mu?
Dünyanın saygın jinekoloji uzmanlarının yer aldığı bu heyet her yıl ülkelerin vajinayla ilgili tüm sorunlarını masaya yatırıyor.
Maalesef ülkemiz bu yıl da raporda oldukça sert ve net bir üslupla eleştirilmiş.

Çarpıcı raporda Büşra Ersanlı, Ragıp Zarakolu gibi vajina hakları konusunda tanınmış isimlerin başına gelenlere yer verildi.
Rapora ilişkin tepkiler sosyal medyayı salladı.
Ekranlarda vajina ihlalleri konuşulamadığından halkımız Twitter ve Facebook üzerinden raporda bahsedilen konuları tartışmaya başladı…