a

11/11/2011 – Mustafa Karasu

Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu tutuklandı. Bu tutuklamalar başlı başına AKP’nin KCK adı altında gerçekleştirdiği siyasi soykırım operasyonlarının ne olduğunu ortaya koymaktadır.

KCK olarak tutukladıkları, Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı çıkmayan insanlardır. BDP’ye her gün PKK’ye karşı çıkacaksın diyorlar. BDP’yi de özel savaşlarının bir parçası haline getirmeye çalışıyorlar. BDP bunu yapmayınca belediye başkanları, il başkanları, yöneticileri ve belediye meclis üyelerini tutukluyorlar. Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu da PKK’ye hükümet gibi bakmadıkları için tutuklanmışlardır. AKP hükümetine göre PKK’ye karşı çıkmadıkları için teröre hizmet etmiş oluyorlar. Dolayısıyla PKK’ye karşı çıkmamak Türkiye’de suç haline gelmiştir.

11/11/2011
Monsieur le premier ministre, vous disiez hier : “Nous menons une lutte très intense contre le terrorisme. Nous réprimons de manière très décidée. Mais en faisant ceci, nous ne concédons rien de la démocratie, des droits et des libertés. Nous agissons en la matière avec une sensibilité à couper les cheveux en quatre… ” En est-il vraiment ainsi, Monsieur le premier ministre?

11/11/2011
L’Europe veut voir dans le gouvernement turc et dans son leader Recep Tayyip Erdogan la solution à toutes ses peurs devant la montée des partis islamistes au lendemain des révolutions arabes. Puisque ceux-ci invoquent le modèle de l’AKP turc – promoteur dit-on d’une voie originale de démocratie islamo-conservatrice -, il n’y a plus lieu de s’inquiéter, la marche vers la liberté se poursuivra sans faillir ! Ce soulagement est exprimé en boucle, notamment par de nombreux commentateurs de politique internationale.

10/11/2011 – Yıldız Ramazanoğlu

Büşra Ersanlı’yı Marmara Üniversitesi Siyaset bilimi hocası olarak biliyorduk ama tanışmamız işgallere karşı çıkmak için yola çıktığımız bir Doğu Konferansı gezisinde oldu. İnsanı tanımada birlikte yola çıkmanın önemini hepimiz biliriz. Bu seyahatlerin ortak ruhu olan kardeşlik ve adalet duygularını içinde parlak bir şekilde taşıyan bir yolcuydu. İlişkilerinde eşitlikçi doğal ve mütevazı.
Sonra sayısız karşılaşmalar yaşadık, ortak platformlarda barış adalet ve eşitlik için mücadele alanlarında bir araya geldik. Birbirimize tanık olduk. Türkiye’nin barışı için kendini adeta vakfetmiş ender kişilerden biri olarak görüyorum Büşra hocayı.

10/11/2011 – Ferda Koç

Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu’nu da içine alan son “KCK operasyonu”, “PKK’nin Türkiye örgütlenmesi”ni hedef alan bir özel örgüt operasyonu olmaktan çıkıp, Kürt hareketinin açık-yasal tüm unsurlarını tasfiye etmeyi hedefleyen “Ergenekon benzeri” bir “Çatı Operasyonu”na dönüştüğünün açık ilanı oldu. Aylardır sürdürülen tutuklamalar, gözaltılar, baskılar, iktidarın Kürt hareketinin silahlı gücü dışındaki bütün siyasi cephelerini imha etmeyi politika haline getirmiş olduğunu gösteriyor.

10/11/2011 – Yıldız Ramazanoğlu

Büşra Ersanlı’yı Marmara Üniversitesi Siyaset bilimi hocası olarak biliyorduk ama tanışmamız işgallere karşı çıkmak için yola çıktığımız bir Doğu Konferansı gezisinde oldu. İnsanı tanımada birlikte yola çıkmanın önemini hepimiz biliriz. Bu seyahatlerin ortak ruhu olan kardeşlik ve adalet duygularını içinde parlak bir şekilde taşıyan bir yolcuydu. İlişkilerinde eşitlikçi doğal ve mütevazı…

Scholars at Risk is gravely concerned about reports that Professor Büşra Ersanlı, a professor of political science at Marmara University in Istanbul, has been arrested. SAR asks for letters, faxes and emails urging the appropriate authorities to intervene in Professor Ersanlı’s case and to ensure that it proceeds in a manner consistent with Turkey’s obligations under domestic and international law, in particular internationally recognized standards of due process, fair trial, free expression and freedom of association; to ensure her well being in custody, including access to counsel and family;

09/11/2011 – Veysi Sarısözen

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin İçişleri Bakanı Başbakaníın, Cumhurbaşkanıínın, devletin ve Gülen cemaatinin gerçek görüşlerini, bugüne kadar hiç kimsenin açıklamaya cesaret bile edemediği bir şekilde dile getirdi.

“Kürt insanının esas itibariyle herhangi bir sorunu yoktur. Sorun sorun diyorlar. Sorun nedir yani? Sorun yol mu? Sorun şarkı mı? Sorun kıyafet mi? Sorun ibadet mi? Sorun hastane mi? Ben arıyorum sorunu bulamıyorum”.

Bulamazsın!..

09/11/2011 – Joost Lagendijk

Benzer raydan çıkmaların gerçekleşmesini önlemenin en iyi yolunun ne olduğuna dair çok şey söylendi. Tutuklamaların hem zanlılara hem kamuoyuna daha iyi izah edilmesi gerektiğine katılıyorum. Yargılanma öncesi tutukluluk süreleri ciddi olarak sınırlandırılmalı ve Ceza Kanunu ile Terörle Mücadele Kanunu’nda, keyfi tutuklamalara imkân veren tüm maddelerin temizleneceği köklü değişiklikler yapılmalı. Belki de en önemlisi şu: yetkililer hatalar yapıldığında, Türk adalet sistemine güveni daha da zedeleyen “ya bizdensiniz ya da bize karşı” tavrına sarılmak yerine, eleştirileri kabul etmeli.