a

03/11/2011 – Fehmi Koru

Tanıyanların tanıdıkları kişiler hakkında ‘karakter tanıklığı’ hiç kuşkusuz kıymetli; hatta “Onların yerinde ben de olabilirdim” endişesiyle bunu yapıyor olsalar da… Mahkemenin tutukluluk kararı aldığı yayıncı ile profesörü yakından tanımıyorum, ama yapılanın yanlışlığını belirtmemi daha değersiz kılmıyor bu şahsi bilgisizliğim…
Benimki karakter tanıklığı değil zaten, ilkesel tanıklık…

03/11/2011
BDP İÇİŞLERİ BAKANI HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAK
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in açıklamalarına sert tepki gösteren BDP, Şahin hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali, “KCK ile ilişkileri”nin sorulması üzerine, “KCK’yi devlet iyi biliyor, onlarla görüşüyor. Bizim tanımadığımız insanları onlar çok iyi tanıyorlar” cevabını verdi.

03.11.2011
Sonunda bu hale getirdiler!
Yazan, çizen, düşünen, okuyan, araştıran, sorgulayan, tartışan, herkes bugünden yarına “terörist” ilan edilebilir. Hele hele siyaseten söyleyecek sözü olan; hükümetin uygulamalarını eleştiren, başbakanın sözlerine itiraz eden herkes ama herkes anında “terörist” yapılabilir.

Polis evinizi didik didik edebilir, en özel alanlarınızı inceleyebilir, hele kitaplarınızı notlar alarak okuyorsanız tümüne belge diye el koyabilir. Bunlardan kendince varsayımlar üretebilir, o varsayımları belge ve delil olarak “servis” edebilir…

İnsanları tehdit ederek, “ya taraf olursun ya bitaraf”, “ya bendensin ya düşmandan” söylemleriyle, vergi borçlarıyla, vb. korkutma dönemi artık bitti. Şimdi hepiniz ya kul olursunuzya da sizi yok ederim dönemi. Eh bunun da karşılığında “sıra bana ne zaman gelecek” endişesinin yerini haliyle, “hepimiz teröristiz” söylemi alırsa, hiç şaşmamak gerek…

02/11/2011
T.C. devletinin Neo-Osmanlı AKP hükümeti, faşist çizgisiyle halklara ve emekçilere karşı saldırgan bir politika izleyerek, Kürt Halkının meşru, ulusal-demokratik mücadelesini terör ve kanla boğarak teslim almak istiyor. Kürt özgürlük savaşçılarına karşı, insanlığın kanını donduran bir vahşilikle; bütün uluslararası antlaşmaları hiçe sayarak, kimyasal silahlar dahil gayrimeşru metotlarla yönelen T.C. devleti, diğer taraftan meşru-yasal zeminde mücadele eden Kürt demokratik güçlerini, KCK operasyonları adı altında zindanlara tıkıyor.