Haberler

26/11/2011 Evrensel Gazetesi

Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve Gazetemizin de Yazarı Yayıncı Ragıp Zarakolu’nun tutuklanmasının ardından 400 aydın ‘Biz de akademi de ders vermek istiyoruz’ kampanyası başlatmıştı. Bu kampanyanın ardından dün akademi de ders başı yapıldı.

Edebiyat, insan hakları, toplumsal cinsiyet ve eğitim, göç ve kapitalizm derslerinin verildiği akademi de bu dersleri Prof. Dr. Nükhet Esen, Prof. Dr. Meryem Koray, Prof. Dr. Mehmet Türkay, ve Deniz Yükseker verdi. Katılımın yoğun olduğu akademide, ders vermeyen ancak akademiye gelip derslere giren aydın ve akademisyenler de yoğunluktaydı.
Ders başlamadan önce gazetemize konuşan aydınlar hem süreci değerlendirdi hem de neden akademide ders verdiklerini anlattı:

24/11/2011 Bianet

Г‡oДџunluДџu Fransa'da gГ¶revli akademisyenler TГјrkiye'de yaЕџanan keyfi tutuklamalar ve "terГ¶r Г¶rgГјtГј ГјyeliДџi" suГ§lamalarД±nД±n baДџД±msД±z araЕџtД±rmalarД± sekteye uДџrattД±ДџД±, ifade ve Г¶Дџretim Г¶zgГјrlГјДџГјnГј kД±sД±tladД±ДџД± uyarД±sД± yaptД±.

Bildiride Ekim 2011'de Marmara Гњniversitesi Г¶Дџretim Гјyesi Prof. Dr. BГјЕџra ErsanlД±, Belge YayД±nlarД±'nД±n editГ¶rГј RagД±p Zarakolu, editГ¶r, Г§evirmen ve doktora Г¶Дџrencisi Deniz Zarakolu'nun ve siyaset bilimi Г¶Дџrencisi BГјЕџra Beste Г–nder'in tutuklanmalarД± hatД±rlatД±ldД± ve "Bu insanlara yГ¶neltilen suГ§lamalarД±n vardД±ДџД± nokta, baДџД±msД±z entelektГјelleri susturmak, araЕџtД±rmacД±, akademisyen ve Г¶Дџrencileri tehdit etmek olmuЕџtur" denildi….

24/11/2011 Bianet

Prof. Oran, Prof. Gök, Prof. Esen, Prof. Koray, Prof. Keskin, Doç. Yükseker, Doç. Saysel, Prof. Köker, BDP Siyaset Akademisi İstanbul, Diyarbakır, Ankara’da “demokrasi, hak ve özgürlükler” dersleri verecek.

“Akademi kriminalize edilemez”

Sivil ve Siyasi Haklar için Girişimi’nden yapılan açıklamada şöyle dendi:
“Büşra Ersanlı’nın tutuklanmasının vahim bir ifade özgürlüğü ihlali örneği olduğu, üniversite öğretim üyelerine yönelik bir tehdit boyutu da taşıdığı, kamuoyuna yansıyan bildirilerle ifade edildi. Bir grup akademisyen olarak, uzmanlık alanlarımız çerçevesinde, farklı kurum ve kuruluşlarda yer aldığımız eğitim faaliyetlerinin terör faaliyeti olarak damgalanmasını kabul etmeyeceğimizi ve akademinin kriminalize edilmesi sürecine karşı duracağımızı göstermek ve haksız tutuklamaları protesto etmek için BDP Siyaset Akademisi’nde derslere başlıyoruz.”

Marmara Üniversitesi’ndeki odasının duvarlarına tehdit mesajları yazılması üzerine Büşra Ersanlı bir mektup yazdı ve “kimliği belirsiz kişilere” seslendi:
“Marmara Üniversitesi Anadolu Hisarı Yerleşkesi’ndeki ofisimin ‘kimliği belirsiz’ kişiler tarafından baskına uğraması ifade, fikir özgürlüğüne bir saldırıdır.
Böyle ilkel bir davranışı herhangi bir öğrenci/genç yapmamıştır. Bunu bana mesaj vermek isteyen birileri yaptı:
‘Seni buraya sokmayız, arkadaşların da savunmaktan vazgeçsin’ mesajıdır bu.
Bunlar kendinden menkul, polis, savcı, iddianameci ve yargıçlığa özenen kişiler olmalı…
Zaten bozuk olan kapım ve kilidimi kırmak çok kolay olmuştur.
Kolay bir zorbalık olmuş yani!
Ayıp etmişler, hatadan vazgeçsinler, ‘errorist’ olmasınlar.
İfade özgürlüğü, akademik özgürlük bu ülkede sağlam bir biçimde yerleşecektir.
Bütün meslektaşlarımın öğretmenler günü kutlu olsun!”

23/11/2011
‘KCK OPERASYONUNU DESTEKLİYORUM’

AKP’nin ülkenin siyasetine, demokrasisine, hak ve özgürlüklerine musallat olan her bela karşısında 9 yıl boyunca dimdik durduğunu savunan Erdoğan, “Nice dokunulmaz konu vardı. Biz hepsine dokunduk” dedi. “KCK operasyonlarını bir başbakan olarak ben bugüne kadar aynen destekledim ve destekliyorum” diyen Erdoğan, “Nelerin nereden taşındıkları ortada. Adam kendisinin yapması gereken hukuk mücadelesini yürütmüyor, örgüt elemanı olarak bu ülkenin beraberliğini bozmanın gayreti içinde olmuşlar. Buna illegal bir yapılanmaya, kalkıp da bir hukuk devletinin müsaade etmesi düşünülebilir mi?” şeklinde konuştu…

23/11/2011
Türkiye genelinde KCK’ya yönelik operasyonları İstanbul Beyoğlu’nda protesto etmek isteyen gruplara polis izin vermedi.
Eylem öncesi Taksim Meydanı’na yığınak yapan çevik kuvvet, meydanı bariyerlerle çevirerek grupların girmesini engelledi. Taksim’de toplanamayan ve aralarında Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekillerinin de bulunduğu grup, İstiklal Caddesi Mis Sokak üzerinde bulunan ve son KCK operasyonunda basılan Özgür Gündem Gazetesi önünde basın açıklaması yaptı…

23/11/2011
Akademisyenler tepkili

Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Günay Göksü Özdoğan, olayı Pazartesi sabahı işe geldiğinde öğrendiğini anlattı, “Kişisel olarak son derece tedirgin oldum ve üzüldüm. Bu, karalama kampanyasının maddi saldırıya dönüşmüş hali. Bu aşamaya nasıl geldik?” dedi.
Aynı bölümden Yrd. Doç. Dr. Erhan Doğan da “Bu vandalizm, çok ilkel bir tepki. Özellikle üniversitede olması çok rahatsız edici. Burada tekmeler değil, kalemler ve fikirler çalışır” diye konuştu. Doğan, yönetimin de olaydan çok rahatsız olduğunu ve kat kapısına yeni bir güvenlik görevlisi koyduklarını anlattı. (EKN)

22/11/2011
Türkiye’nin çeşitli illerinde düzenlenen yeni KCK operasyonunda çoğunluğu avukat en az 100 kişi gözaltına alındı.
stanbul, Diyarbakır, Bursa ve Ankara’da bu sabah Kürdistan Topluluklar Birliği’ne (KCK) yönelik operasyon başlatıldı.
9.40 itibarıyla operasyonlarda 48 kişi gözaltına alındı.
Dört ilde eş zamanlı olarak başlatılan operasyonlar sürüyor. Gözaltı sayısının artması bekleniyor.

Türkiye’de akademik araştırma ve öğretime karşı yürütülen saldırılar ve hükümet baskıları, 2009’dan itibaren yoğunlaştı. Ekim 2011’de Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Büşra Ersanlı, Belge Yayınları’nın editörü Ragıp Zarakolu, editör, çevirmen ve siyaset bilimi alanında doktora öğrencisi Deniz Zarakolu’nun ve 21 yaşındaki siyaset bilimi öğrencisi Büşra Beste Önder’in tutuklanmasıyla birlikte, bu baskılar dikkat çekici boyutlara ulaştı. PKK’nın şehir örgütlenmesi olduğu iddia edilen KCK’ya yönelik operasyonlarda göz altına alınan bu insanlara yöneltilen suçlamaların vardığı nokta, bağımsız entellektüelleri susturmak, araştırmacı, akademisyen ve öğrencileri tehdit etmek olmuştur. Gözaltına alınan kişilerin tutukluluk hallerini uzatarak, kimi tutukluları (örneğin Ragıp ve Deniz Zarakolu) yüksek güvenlikli cezaevlerinde tutarak, savunma makamının haklarını kısıtlayarak, bir çok kez aklanan sosyolog Pınar Selek veya Ergenekon davası kapsamında “terörizm” suçuyla yargılanan gazeteci Ahmet Şık ve Nedim Şener örneklerinde olduğu gibi, sanıklar üstünde baskı kurarak ve davaları siyasi davalara dönüştürerek, Türkiye’deki adalet sistemi bu zulümlere ortak olmaktadır…

http://www.gitinitiative.com/