Haberler

19/11/2011
Vedat Türkali, “Büşra Ersanlı’nın geçmişine bakın o komünisttir” diyen İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e ise “Ben de 75 yıldır komünist mücadele veriyorum. Haddini bil, dil uzatma, biz de senin geçmişini biliyoruz” dedi.

Usta Edebiyatçı Vedat Türkali, 2009 yılında bu yana Kürtlerin seçilmiş siyasetçileri üzerinde sürdürülen ve son olarak Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve yayıncı Ragıp Zarakolu’nun da tutuklanmasıyla kamuoyunda yankı bulan “KCK operasyonu”na, Kürt sorununda son dönem yaşanan gelişmelere ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Temmuz ayından bu yana avukatlarıyla görüştürülmemesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Ersanlı ve Zarakolu ile söze başlayarak, “Çok iyi tanıdığım insanlar, bunları tutuklayanların mantığı ne?” diye soran Türkali, “Ragıp Zarakolu’nu ve rahmetli eşi Ayşenur Zarakolu’nu çok iyi tanıyorum. Bana Ayşenur Zarakolu adına ‘düşünce ve özgürlük’ ödülü verilmiş ve beni onurlandırmışlardı. Zarakolu, Türkiye kültürüne ne büyük hizmetler yaptı. Ne fedakârlıklar yapıldığını, halkları eşit tutmak için ne çabalar gösterdiğini biliyorum ve bu çabaları onları suçlayanlarda çok iyi biliyor. Bu insanları seviyor, sayıyorum. Bunlar unutmak mümkün mü?” dedi…

17/11/2011
Büşra Ersanlı’nın tahliye talebi mahkeme tarafından reddedilirken, Ersanlı’nın avukatı Hülya Gülbahar, yargının yargı dışında hazırlanan senaryoyu oynadığını söyledi.
“Soruşturma dosyaları da birleştirildi”

Süreci bianet’e değerlendiren Ersanlı’nın avukatlarından Hülya Gülbahar, 7 Ekim’de 37 kişinin tutuklandığı soruşturma ile aralarında Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu’nun da bulunduğu 44 kişinin tutuklandığı soruşturmanın birleştirildiğini söyledi.
Verilen kararların suçların şahsiliği ilkesine aykırı olduğunu ifade eden Gülbahar, siyasi irade tarafından yargıya intikal ettirilen listeler çerçevesinde sürdürülen bir emniyet ve yargı operasyonuyla karşı karşıya kalındığını, her şeyin nasıl dizayn edildiyse yargı tarafından o senaryonun birebir uygulandığını söyledi…

15/11/2011
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, aralarında Ersanlı ile Zarakolu’nun da bulunduğu 44 kişinin tutuklandığı KCK operasyonu ile ilgili olarak Adalet Bakanlığı’na mektup gönderdi.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) operasyonları kapsamında aralarında Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve yayımcı Ragıp Zarakolu’nun da bulunduğu 44 kişinin tutuklanmasıyla ilgili olarak Adalet Bakanlığı’na bir mektup gönderdi.

15/11/2011
1 Kasım günü, İstanbul’da bir mahkeme çok sayıda kişinin yargılandığı, süregiden bir dava kapsamında, silahlı Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile ilişkili bir örgüt olan Kürdistan Topluluklar Birliği’ne (KCK) üye oldukları iddiasıyla 44 kişinin tutuklu yargılanmalarına karar verdi.

Uluslararası Af Örgütü, Adalet Bakanlığı’na tutuklamalar ile ilgili kaygılarını içeren bir mektup gönderdi. Tutuklananlar arasında yazar, yayımcı ve insan hakları savunucusu Ragıp Zarakolu ve Profesör Büşra Ersanlı da bulunmaktadır. Söz konusu iki kişinin tutuklanmaları için gösterilen tek gerekçenin, Barış ve Demokrasi Partisi’ne (BDP) bağlı Siyaset Akademisi’nde yaptıkları konuşmalar ve akademik çalışmaları olması özel olarak ciddi kaygılara yol açmaktadır…

14/11/2011
Kumbara Sanat Merkezi ve Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi, Cezayir Toplantı Salonu’nda “Bir politik araç olarak tutuklama” başlıklı bir panel düzenledi. 13 Kasım günü gerçekleştirilen panele Toplumsal Özgürlük Parti Girişimi’nden Oğuzhan Kayserilioğlu, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Radikal gazetesi yazarı Özgür Mumcu ve öğrenci Gençlik Sendikası (Genç-Sen) üyesi Julian Gözen katıldı. Panelin modertörlüğünü ise Kumbara Sanat Merkezi’nden Ahmet Saymadi yaptı.

13/11/2011
Türkiye’de devleti ve yeni “demokrasi”nin skandal nitelikteki karakterini anlamak için şiddet, siyaset ve yargının analizleri acilen gerekli.

Demokrasiye yeni kıskaç
Terörle Mücadele Yasası ve yargının bu yasayı yorumlamasına dair olan ikinci önemli soruna gelelim: Terör ve siyaset arasındaki ilişki yargı, medya ve neredeyse tüm entelektüeller tarafından çok sorunlu biçimde yorumlandığı için, siyaset alanı olağanüstü ölçüde daraltılıyor. Yeni “demokrasi”mizin siyasal özgürlük ve eşitlik taleplerini terör eylemi olarak tercüme etme süreci, üç temel mekanizma üzerinden gelişiyor. Birinci aşamada, terörizm, sadece politik araçlara ilişkin olarak değil, aynı zamanda politik amaçlara ilişkin bir olgu olarak tarif edilmeye başlanıyor.
Oysa terörizm, politik amaçlara dair bir tanım değil politik araçlara dair bir tanımdır. Yani yeni bir devlet kurmaya dönük politik amaç ile bunun için şiddeti aracı kılmak arasında açık fark var…

08/11/2011
T24 – Oral Çalışlar, Türkiye’nin darbe geçmişini sağ ve sol çatışması üzerinden analiz ederek günümüzde bazı medya organlarının hâlâ bu geleneksel tavrı sürdürdüğünü dile getirdi. Çalışlar, Merkez çizgisini Akit’in oluşturduğu bazı gazeteleri de eleştirerek, ”Büşra Ersanlı’nın ayrıldığı eşinin Yahudi olması, geçmişte askeri darbeler döneminde (artık Türk Ceza Kanunu’nda suç sayılmayan) 141. maddeye muhalefetten yargılanan sol bir örgütten tutuklanmış bulunması gibi gerekçeler, bir suçlama gibi çarşaf çarşaf yayımlandı, yayımlanıyor.” dedi.

08/11/2011
KCK davasından tutuklanan akademisyen Prof. Dr. Büşra Ersanlı’yla ilgili detayı taraf yazarı yazdı.

KCK davasından tutuklanan akademisyen Prof. Dr. Büşra Ersanlı’ya yöneltilen suçlama BDP’nin Siyaset Akademisi’nde ders vermesi. Ersanlı’nın verdiği derslerin KCK kapsamında olduğunu iddia eden polis ve savcılık Ersanlı’yı derinlemesine soruşturdu. Ersanlı’nın akademik ve yazın çalışmaları, buna dair notlar aleyhinde delil haline geldi…

08/11/2011
BDP Parti Meclisi Üyesi Prof. Büşra Ersanlı ile yayıncı Ragıp Zarakolu’nun da ”KCK operasyonu” gerekçesi ile tutuklanmaları uzun bir zamana yayılmış olan sürek avını sonunda dünya gündemine taşıdı. Uluslararası sivil toplum örgütlerinin AKP Hükümeti’ne yönelik sert tepkilerinin yanısıra, uluslararası basınında da, son tutuklamalarla AKP’nin tüm muhalefeti sindirme, gözünü korkutma operasyonu yaptığı vurgulandı…