Basın ve Kamuoyuna

02/11/2011
T.C. devletinin Neo-Osmanlı AKP hükümeti, faşist çizgisiyle halklara ve emekçilere karşı saldırgan bir politika izleyerek, Kürt Halkının meşru, ulusal-demokratik mücadelesini terör ve kanla boğarak teslim almak istiyor. Kürt özgürlük savaşçılarına karşı, insanlığın kanını donduran bir vahşilikle; bütün uluslararası antlaşmaları hiçe sayarak, kimyasal silahlar dahil gayrimeşru metotlarla yönelen T.C. devleti, diğer taraftan meşru-yasal zeminde mücadele eden Kürt demokratik güçlerini, KCK operasyonları adı altında zindanlara tıkıyor.

29/10/2011

"KA-DER üyesi ve önceki dönemlerde yönetim kurulu üyeliği yapmış olan, KA-DER’in Siyaset Okulu projelerinde eğitmen olarak onlarca kadın siyasetçi yetiştiren, BDP Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr. Büşra Ersanlı ikinci KCK operasyonu kapsamında gözaltına alındı.Özellikle Türkiye gibi demokrasinin sürekli kesintiye uğradığı ülkelerde bu sürecin sancılı ve uzun bir yol olduğuna inanıyoruz. Ancak nedeni belirsiz tutuklamalar, akademisyenlerin gözaltına alınması, insanların korkuyla sinmesi, siyasetçilerin devletin yapıcı değil daima yıkıcı yüzüyle karşılaşması bu yolu giderek daha “aşılamaz” hale getiriyor. Gözaltına alınan kişilerin tutuklanması, tutukluluk sürecinin “tedbir”den çok “devlet terörü” haline getirilmesi, eline silah almamış kişilerin düşüncelerinden ötürü hapsedilmesi, “ileri demokrasi” adına yapılan Anayasa çalışmalarına da gölge düşürmektedir. Hukuki ve fiili nedenler gösterilmeden yapılan gözaltılar ve tutuklamalar sivilleri sindirmekte, adeta topluma gözdağı verilmektedir. İnandıkları uğrunda, yasal partilerde, demokratik mücadeleler veren, milletvekili olarak seçilmiş insanların bu kadar kolayca yerinden edilmesine itiraz ediyoruz."