Hakkındaki Yazılar

02/1172011 – Ahmet Kekeç

Terörle mücadeleye evet… Sınır ötesi harekâta (gerekirse) evet… Kandil’de bir“üs” kurmaya evet… Terör örgütünün “lojistiğini” kesecek tüm askeri, siyasi, hukuki girişime evet…

KCK operasyonlarına gelince, yekten “evet” diyemiyorum.

Kuşkularım var…

Daha doğrusu, oturmayan, içime sinmeyen bir şeyler var…

02/11/2011 – Mustafa Akyol

Prof. Dr. Büşra Ersanlı ile yayıncı Ragıp Zarakol’un KCK operasyonunda tutuklanması, pek çok insana “ne oluyoruz” dedirtti. Bana da dedirtti. Çünkü, ne savcı ne de hakimim, ama entelektüel kariyerleri ortada olan insanların BDP ile legal temaslarından “teröre destek suçu” vehmedebilecek yargı zihniyetini iyi tanıyorum.

02/11/2011 – Nihal Bengisu Karaca

Büşra Ersanlı ile Doğu Konferansı kapsamında yer alan bir gezide tanışmıştım. İnsanların isimlerini unutan ama bende bıraktıkları hisleri saklayan biriyim. Büşra hanımı, insanlara barışçıl bir açıklık ve sevecen bir merakla yaklaşan bir akademisyen olarak kodlamıştım. Tansiyonu yükseltmek bir yana, bulunduğu ortamı yatıştıran bir enerjisi vardı.

02/11/2011 – Hüseyin Gülerce

KCK soruşturması kapsamındaki gözaltı ve tutuklamalar, Kürt meselesinin çözümünü samimiyetle savunanları bir yol ayrımına getirdi. Şüphesiz, gözaltı ve tutuklamalarda adaletin hassas terazisi devrede olmalıdır. Ciddi ve somut kanıt olmadan yapılan tutuklamalar, insan haklarına aykırı olduğu gibi davanın özüne de zarar verir. Fakat belli isimler söz konusu olunca, yargının yanlış yaptığını ilan etmek, terörle mücadeleyi zaafa uğratmaz mı?

02/11/2011
Büşra Ersanlı’nın gözaltına alınmasıyla iktidarın Kürt sorununu çözme stratejisinin temel izleği açık seçikleşti. Süreçteki her tutuklamanın tartışmalı olduğu bir gerçek ama Ersanlı’nın gözaltına alınmasının sembolik bir değeri var. İktidar bloğu Türkiye’ye Ersanlı ile bir mektup gönderdi.

Mektup, özelde Kürt sorunu genelde demokratikleşme süreci üzerine kafa yoran ve çözüm için etkin çaba harcayanlara ve süreci izleyenlere bir mesaj içeriyor. Çok boyutlu bir mesaj bu. Öyle ki iktidardan gönderilen aynı mektubu okuyan farklı kesimler birbirinden çok farklı anlamlar çıkarsın, diye umuluyor olsa gerek…

02/11/2011 – Ali Bayramoğlu

Dün şunları söylüyordunuz: ‘Teröre karşı çok yoğun bir mücadele veriyoruz. Çok kararlı bir şekilde üzerine gidiyoruz. Ancak bunu yaparken demokrasiden, haklardan, özgürlüklerden asla ve asla taviz vermiyoruz. Kılı kırk yaran bir hassasiyetle hareket ediyoruz…”

Gerçekten öyle mi Sayın Başbakan?