Tutukluluk dönemi

02/11/2011 – Cengiz Çandar

“Başbakan’ı KCK operasyonuna ikna edenler veya emrivakiyle kucağına bu zehirli hediyeyi bırakanlar, PKK’nın nesnel müttefiki olarak çalışıyorlar.

‘PKK’nın arkasında Ergenekon var’ iddiası yeterli müşteri bulmayınca, başlattıkları fiili olağanüstü halle PKK’nın giderek daha fazla beslendiği Kürt milliyetçiliği ateşini var güçleriyle büyütmeyi marifet sanıyorlar…. PKK ile girdikleri ölüm-kalım savaşında sadece hükümeti değil, Türkiye toplumunu rehin alıyorlar.”

02/11/2011 – Ruşen Çakır

Dün TBMM’de parti grup toplantılarını izledikten sonra iki kanaatim iyice pekişti:

1) Türkiye’nin en hayati sorunu, hatta “tüm sorunların anası” Kürt sorunudur…

2) Bu yasama döneminde AKP iktidarını en çok BDP muhalefeti zorlar.

BDP’nin bir tür “ana muhalefet partisi” gibi sivrilmesinde bu partinin başarısından çok genel olarak Kürt siyasi hareketinin giderek artan gücünün belirleyici olduğu muhakkak. Öyle ki BDP birçok kez bu hareketin hayli gerisinde kaldı, bazı durumlarda (kısa süreli de olsa) onun genel gidişinden sapma emaresi gösterdi.

02/11/2011 – Sedat Ergin

KCK tutuklamalarının bu kez akademisyen ve BDP Parti Meclisi Üyesi Prof. Büşra Ersanlı ve yayıncı Ragıp Zarakolu gibi aydınları de içine alarak yeni bir ivme kazanması, kamuoyunda haklı ve büyük bir infiale yol açarken, KCK soruşturmasının inandırıcılığı açısından ciddi soru işaretleri doğurdu.

02/1172011 – Ahmet Kekeç

Terörle mücadeleye evet… Sınır ötesi harekâta (gerekirse) evet… Kandil’de bir“üs” kurmaya evet… Terör örgütünün “lojistiğini” kesecek tüm askeri, siyasi, hukuki girişime evet…

KCK operasyonlarına gelince, yekten “evet” diyemiyorum.

Kuşkularım var…

Daha doğrusu, oturmayan, içime sinmeyen bir şeyler var…

02/11/2011 – Mustafa Akyol

Prof. Dr. Büşra Ersanlı ile yayıncı Ragıp Zarakol’un KCK operasyonunda tutuklanması, pek çok insana “ne oluyoruz” dedirtti. Bana da dedirtti. Çünkü, ne savcı ne de hakimim, ama entelektüel kariyerleri ortada olan insanların BDP ile legal temaslarından “teröre destek suçu” vehmedebilecek yargı zihniyetini iyi tanıyorum.

02/11/2011 – Nihal Bengisu Karaca

Büşra Ersanlı ile Doğu Konferansı kapsamında yer alan bir gezide tanışmıştım. İnsanların isimlerini unutan ama bende bıraktıkları hisleri saklayan biriyim. Büşra hanımı, insanlara barışçıl bir açıklık ve sevecen bir merakla yaklaşan bir akademisyen olarak kodlamıştım. Tansiyonu yükseltmek bir yana, bulunduğu ortamı yatıştıran bir enerjisi vardı.

02/11/2011 – Hüseyin Gülerce

KCK soruşturması kapsamındaki gözaltı ve tutuklamalar, Kürt meselesinin çözümünü samimiyetle savunanları bir yol ayrımına getirdi. Şüphesiz, gözaltı ve tutuklamalarda adaletin hassas terazisi devrede olmalıdır. Ciddi ve somut kanıt olmadan yapılan tutuklamalar, insan haklarına aykırı olduğu gibi davanın özüne de zarar verir. Fakat belli isimler söz konusu olunca, yargının yanlış yaptığını ilan etmek, terörle mücadeleyi zaafa uğratmaz mı?